Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yan yana koymak | adjoin f. |
Genel | yan yana koymak | juxtapose f. |
Genel | yan yana koymak | collocate f. |
Genel | yan yana koymak | appose f. |
Genel | yan yana koymak | subjoin f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | karşılaştırmak için yan yana koymak | juxtapose f. |
Genel | (karşılaştırma için) başkasıyla yan yana koymak | offset f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | ile yan yana koymak | place with f. |
Öbek Fiiller | birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle yan yana koymak | keep someone or something in with someone or something f. |
Öbek Fiiller | yan yana sıraya koymak | line up alongside f. |
Öbek Fiiller | (bir şeyleri) yan yana getirmek/koymak | bring (something) together f. |
Marine | ||
Denizcilik | iki halatı yan yana koymak | marry ropes f. |
Denizcilik | (iki halatı) aynı anda kavranıp çekilebilmesi için yan yana koymak | marry f. |